Bir müddettir, Netflix, hayatımın önemli bir parçası haline geldi. Pek televizyon izlemeyi sevmiyorum. Ama oturup birkaç bölüm üst üste dizi seyretmekten çok hoşlanmaya başladım. Hele ki soğuk, yağmurlu kış günleri için bu aktiviteyi çok ideal buluyorum. Daha ziyade fantastik konulu dizileri severken, hafta sonu “canım bu da bizim tarihimiz” diyerek “Ottoman”ı seyrettik. Bence keyifli bir yapım. Gerçi bir ara sonucu bilmesem, alamayacağımızı sandığım yerler oldu, gerçekten. Bilmediğim bir sürü şey öğrendim. Bazı detayları sonradan araştırmak zorunda kaldım. Diziyi seyrederken, Fatih’in üvey annesi Mara’nın kuşatmanın gidişatıyla ilgili astrolojik yorum alıp müjde verme sahnesi üzerine, tamamen kendi merakımdan kontrol etmek istedim. Gerçekten de 22 Mayıs 1453’te bir Ay Tutulması gerçekleşmiş. Tabii bunun üzerine “Fatih Sultan Mehmet’in haritası nasıl etkilendi acaba?” sorusuyla beraber “İstanbul’u fetheden adamın haritası nasıl bir haritaydı acaba?” sorusuna kadar geldim.
Fatih’in doğum günü 30 Mart 1432 olarak Edirne’de ve saati de şafak vakti olarak rivayet ediliyor. (İnternetten bulduğum kayıtlar üzerine.) Bu durumda yükseleni de öz burcu da Koç oluyor. Zodyağın ilk burcu, bu nedenle bir döngünün en başındaki burç olduğunu düşünün. Bahara doğmuş, kaygısız, etrafta neşeyle koştururken her yere ve her şeye burnunu sokan yavru bir Koç imgeleyin. Aslında bu esnada tecrübesizlik yüzünden cesareti yüksek olur, zaman zaman bu durum yüzünden dayak da yiyebilir. Mesela haksızlık gören birini korumak için de hemen atılacaktır. Koç, lider özelliği taşıyan, öncü bir burç. Öncü burçlar isimleri gibi öncü, atik, girişken biraz da sabırsız karakterler olurlar.
Gelelim Fatih’in haritasına…
Yükselen Koç olmakla birlikte sanki 5.00 hakikaten kendisine çok uygun bir saat. Bu şekilde kadını sembolize eden iki öğe Ay ve Venüs en gizli saklı ev olan 12. Evde kalıyor. Yani kadınlarını sakınıp pek ortaya dökmeyen, saklayan bir kişilik ortaya çıkıyor. Erkek haritalarında Ay, anne ve kadın anlayışını; Venüs de aynı şekilde kadınları ve zaman zaman da kız kardeşleri sembolize eder. Hakikaten de kısa ömrü savaşlarla geçen Fatih’in kadınlarına dair çok az şey biliyoruz. Pek de aşk hayatıyla ortada olmuş denilemez. Ayrıca annesi hakkında da çok az bilgimiz var. Bu arada Ay balık burcunda ve 12. Evde, haliyle sezgileri yüksek olmalı.
Koç burcu, bir lider burcu. Fatih de iyi bir lider. İnatçı ve dayanıklı. İstanbul’u kuşatmak 53 gün sürmüş ve çok iyi bir rakibe karşı aynı zamanda yanında savaşanların itirazlarına rağmen direnmiş ve dayanmış. Sonuçta da başarılı olmuş. Güneş birinci evde tüm liderlik ve kendini gösterme vasıflarına sahip. Ayrıca Merkür ve Uranüs de Güneşiyle birlikte 1. Evde, beklenmedik çözümler üretmeyi getirmiş. Merkür aklı, Uranüs ise büyük bir dehayı, dolayısıyla da beklenmedik fikir ve çözümler üretmeyi temsil eder. Ayrıca 5. Evde de -ki yaratıcılık evidir- Neptün’den olumlu bir açısı var. Hayal gücü de muazzam olmalı. Gemileri karadan yürütmek herhalde bu nedenle başka kimsenin aklına gelmemiştir. Tabii bu beklenmedik tepkiler ve öfke olarak da çıkabilir. Nitekim kendisi de güçlü kuvvetli ve öfkeli biri olarak anılıyor.
Yine 5. Evdeki Neptün ideal olana düşkünlük verir. Yaratıcı olana saygısı bu nedenledir. Sanatçıları desteklediği bilinmektedir. Kendisi de aynı zamanda takma bir isimle şiirler yazmıştır. Güney ay düğümünün 5. Evde oluşuyla da bu yetenek açıklanabilir.
Koç burcunun yöneticisi Mars, 2. Evde şans noktasıyla kavuşumda. Mars’ın ikinci evde ve Boğa burcunda oluşu sahip olmak söz konusu olduğunda enerjisinin arttığını ve harekete geçtiğini ifade ediyor. Ve daha önemlisi harekete geçtiği zaman şansın ondan yana olduğunu. Çok da kuvvetli bir konum. Mars haritanın en dip noktası olan Imum Coeli (IC) üzerindeki Pluto’dan da destek alıyor. Bu, kişiye, yine sahip olmak söz konusu olduğunda stratejik düşünce ve planlama yetisi de katar. İstanbul’u istemiş ve almış. Aynı zamanda gizliliğe de çok önem vermeyi getirir. Ölümünün geldiği seferin tam olarak nereye yapıldığını kimse bilmiyor. İşte tam da bu yüzden. 4. Evde bulunan Pluto aynı zamanda çok güçlü atalara da işaret ediyor. Bilinçaltında sürekli değişim dönüşüm bulunur. Değişim için atalarından kuvvet alır, denilebilir.
Ayrıca, Fatih’in haritasının tepe noktası Oğlak burcu. Bu durum, en mutlu olunan yeri kariyer ve statü olarak temsil eder. Dolayısıyla tam bir otorite kavramını devlete sokmuş. Oğlak burcu asalete en uygun burçlardan, yükselmeyi de destekler. Fatih döneminde bu nedenle Osmanlı’nın yükselişi kaçınılmaz olmuş. Aynı zamanda Satürn de kendi yönettiği burç Kova’da, bu da sosyal düzen konusunda başarılı olacağı anlamına gelir.
Ah unutmadan benim için en önemli özelliklerinden biri çok fazla dil konuşması; bu da muhtemel üçüncü ve olan iletişim evinde yabancı kültürlerden sorumlu bakan Jüpiter’in bulunması da olabilir. Ayrıca kuvvetle muhtemel birçok ayrı dinden insanı aynı yerde barındırmasının altında yatan neden de bu başka kültürleri anlamaya ve saygı göstermeye eğilimli Jüpiter.
Ayrıca Satürn-Kuzey Ay düğümü kavuşumunun Neptün’e yaptığı karşıtlık da hayallerini gerçekleştirme konusunda zorlansa dahi karşılaştığı zorlukları aşmak konusunda inatçı olacağı ve gücünü bununla ilgili kullanacağına işaret ediyor. İnancının da çok çok kuvvetli olduğuna, inancı ciddiye aldığını ve bu konuda disiplinle hareket edeceğini gösterir. Aşağıdaki örnek de bana çok enteresan gelmişti paylaşmak isterim.
Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u fethettikten sonra ilk Cuma namazını 1 Haziran günü Ayasofya’da kılmak istemiş. Toplananlara “Aranızda ikindi namazının sünnetini hiç kaçırmayan birisi imamlık yapsın” demiş. Fakat kimseyi bulamışlar. En sonunda Fatih, bu vasfa sahip olduğu için kendisi imamlığa geçmiş. İşte bu, inancıyla ilgili ne kadar disiplinli olabileceğinin bir göstergesi bence... Namaza başlamak için tekbir getirmiş ama hemen sonra namazını bozmuş. Bir kere daha bu şekilde namaz bozmuş anca üçüncüde namaza durulabilmiş ve namaz kılınmış. Ardından bu durumun nedenini sormuşlar. Sultan namaz sırasında Kâbe’nin görünmesini istediğini ancak görünmeyince namazı bozduğunu hatta bunun için de Kâbe görünene kadar üç kez tekbir getirdiğini söylemiş. Sonrasında lalası Akşemsettin yaşanan bu durumun açıklamasını: “Padişahımız üç defa tekbir getirdi. Üçüncü tekbirde bana manevi âlemde cemaatin en arka safı gösterildi. Baktım ki Hızır Aleyhisselam ağlayan sütuna parmağını soktu ve Ayasofya’nın yönünü kıbleye doğru çevirdi. Böylece Padişah üçüncü kez tekbir getirdikten sonra Kâbe’yi tam karşısında gördü” şeklinde yapmış.
Şimdi gelelim bahsi geçen tutulmaya.
Tutulma, 22 Mayıs 1453’te, fethin tam bir hafta öncesinde gerçekleşiyor. Bu bir Ay tutulması yani güneş ve ay tam olarak karşılıklı geliyorlar. Güneş batışta ve güney ay düğümüyle kavuşumda bu mevcut düzenin, alışılan değerlerin düşüşe geçtiği zaman olarak yorumlanabilir. Tutulma tam olarak Fatih’in Jüpiter’i üzerinde büyüme, gelişme, zenginlik, bolluk ve bereketi sembolize ediyor. Burada Fatih için bir dünya lideri, tarihte olunabilecek en etkili fatihlerden biri olmayı getirmiş. Ayrıca bu esnada zaten bir Satürn döngüsü içerisinde hayatının önemli bir dönüm noktasının geldiği belli... Bu dönem için sebat edenlere ödül geleceği beklenir. Hakikaten de çok sabretmiş. Direnmiş. Zor koşullarda inat ederek devam etmiş. Yetmezmiş gibi Pluto da doğum haritasındaki Satürn’e karşıt açı yapıyor. Tabii bu durumda disiplin anlayışı değişmiş ve katılaşmış olabilir. Yani, daha da disiplinli bir hale gelmiş olabilir. Neticede otorite ve disiplin kavramlarında bir değişim olmak zorunda. Uranüs de doğum haritasındaki Uranüs’e kare açı yapıyor. Burada da çok önemli bir değişim getirecek bir dönem olduğu anlaşılır. Bütün bunlar olurken şans gezegeni Jüpiter de Koç burcunda ve tutulmanın olduğu dereceye ve Fatih’in Jüpiter’ine olumlu açıyor. Muhtemel bu nedenle çok zorlansa da vazgeçmemesi gerektiği, şansın ondan yana olduğu yorumu çıkmış olmalı zaten fetih günü Jüpiter Güneş’ine iyice yaklaşıyor. Fetih günü de Ay Balık burcunda, aynı Fatih Sultan Mehmet’in doğum haritasında olduğu gibi. Şans Fatih’e yaklaşıyor. Ayrıca aslında yorumlar sadece burada geçerli değil. Sanki her şey özenle seçilmiş gibi gerçi. Eminim zorluklar olacağını beklemişlerdir. Kuşatmanın başlangıç günü de çok enteresan… 6 Nisan 1453 tarihinde de Ay Balık burcunda hatta aynı Sultan’ın haritasında olduğu gibi Venüs de balık burcunda…
Tüm bu bilgiler ışığında demeliyim ki, Mara’nın danıştığı astrolog pek efsane bir karaktermiş ve işinin ehliymiş. Bence gökyüzünü şahane yorumlamış, Fatih’in haritasını çok iyi okumuş ve ona duyulan güvenle yapılan seçimler de zaferi getirmiş. Hepsinin inancına ve azmine sağlık.